OZON TEDAVİSİ
OZON NEDİR ?
Ozon üç oksijen atomundan oluşan bir moleküldür. (O3).
Ozon oda sıcaklığında renksiz, karakteristik kokusu olan bir gazdır. (fırtınalı havalardan sonra, yüksek yerlerde veya deniz kıyısında hissedilir).
Ozon tedavisi sağlık bakanlığınca belirlenen geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarındandır.
OZON TEDAVİSİ NEDİR?
Medikal ozon daima saf ozon ve saf oksijenin karışımı şeklinde kullanılır.
Medikal ozon/ oksijen karışımı ozon jeneratörü sayesinde üretilir.
Ozon tedavisi özel sarf malzemeleri kullanılarak hastaya uygulanır.
Ozon tedavisi uygulanacak hasta bu konuda deneyimli hekim tarafından muayene edilerek değerlendirilir.
Ozon tedavisi genellikle haftada 1-2 olmak üzere 10-12 seanstan oluşur.
Medikal ozon kurallara uygun olarak uygulandığı takdirde tamamen güvenli, pratik, etkili ve ucuzdur.
Tedavi başarısı uygulanan duruma, hastalığın ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olduğu gibi uygulanan yönteme, konsantrasyona ve sıklığına bağlıdır.
ÖZELLİKLERİ VE ETKİSİ NEDİR?
Tıbbi ozonun bakteri, mantar öldürücü ve virüslerin çoğalmasını durdurucu özellikleri olduğu bilinmektedir.
Enfekte yaraların temizlenmesinde, bakteri ve viral kaynaklı hastalıklarda yaygın olarak kullanılmaktadır.
Dolaşımı uyarıcı etkisi dolaşım bozukluklarında kullanılmasını sağlar.
Düşük konsantrasyonda uygulandığında organizmanın kendi direncini harekete geçirir; ozon bağışıklık sistemini yeniden aktive eder.
Kanın dokulara oksijen ulaştırabilme kapasitesini artırır.
Tıbbi ozon uygulaması vücudun kendi antioksidan sistemini aktive eder.
HANGİ HASTALIKLARDA YARAR SAĞLAR?
- Dolaşım bozuklukları, Diyabetik açık yara
- Enfekte olmuş iyileşmeyen açık yaralar
- Ağrı tedavisi, bel fıtığı, boyun fıtığı
- Eklem hastalıkları ve romatizmal durumlar, artroz ( kireçlenme )
- Geriatri ( yaşlılık )
- Çeşitli kanser türlerinde kemoterapi ve radyoterapinin yan etkilerini azaltmaya yönelik
- Alerji ve astımlı hastaların tedavisinde
- Nörolojik rahatsızlıklar
- Anti-aging
- Kronik cilt rahatsızlıkları(sedaf,egzama vb.)
- Günümüzün dünyasında, sadece nefes almak, artık vücudumuza yeterli oksijeni sağlamıyor.
- Vücudumuz sürekli olarak, havamızdaki, suyumuzdaki ve yiyeceklerdeki toksinler tarafından kirletiliyor.
- Şehirlerimizdeki oksijen miktarı %21 in çok altında ve düşmeye devam ediyor.
- Sigara kullanımı, stres, hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme gibi durumlar da eklenince vücudumuzda toksinlerin birikimi ve oksijen eksikliği artar. Bu da kronik yorgunluğa, erken yaşlanmaya, hastalıklara ve kansere zemin hazırlar.
- Yeterli oksijenlenmeyi sağlamak için nefes almaktan daha fazla şey yapmak zorunda kalabiliriz.
- Ozon üretim teknolojileri canlıların doku ve hücrelere ihtiyacı olan oksijeni en etkili şekilde sağlayan ve toksinleri yok eden bilinen en güçlü tedavidir.
GLUTATYON TEDAVİSİ
Glutatyon Nedir ?
Glutatyon, reaktif oksijen moleküllerini ve serbest radikalleri yok ederek vücudu koruyan çok güçlü bir antioksidandır. Doğal olarak tüm vücutta üretilen, yoğun bir şekilde karaciğerde ve beyin hücrelerinde etki gösteren bir molekül olan glutatyonun üretimi, kötü besleme, alkol, ilaçlar ve toksik maddelerden dolayı azalmaktadır. Bu yüzden dışarıdan alınması gerekmektedir. Laboratuvarda özel yöntemlerle hazırlanan bir biyoteknoloji ürünü olan Glutatyon, terapiler sayesinde 30 yıldır takviye olarak uygulanmaktadır.
Glutatyon Ne İşe Yarar?
Güçlü bir antioksidan olan glutatyon yaşlanma karşıtı etkisinin yanı sıra, beyni ve vücut dokuları serbest radikallerin zararlarından korur. Tüm vücutta yüksek detoksifikasyon etkisi vardır. Kanserojen ve toksik maddeleri etkisiz hale getirerek vücuttan atar. DNA ve protein yapımında önemli rol oynar. Glutatyonun herhangi bir yan etkisi yoktur, aksine vücuda tam destek sağlar.
Glutatyonun Faydalarını Maddeler Halinde Sıralarsak;
Oksidatif stresi azaltır.
Sedef hastalığının etkilerini azaltır.
Yağlı karaciğer hastalığında hücre hasarını azaltır.
Yaşlı bireylerde insülin direncini azaltır.
Periferik arter hastalığı olan insanlarda mobiliteyi arttırır.
Parkinson hastalığının semptomlarını azaltır.
Otoimmün hastalıklara karşı savaşmaya yardımcı olur.
Kontrolsüz diyabetin etkisini azaltır.
Solunum hastalığı semptomlarını azaltır.
Glutatyon Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Glutatyon ağrısız bir şekilde enjeksiyon ile damardan uygulamadır. Uygulama 10-15 dk. sürer. Glutatyon tozu uygulanmadan önce ampuwa yada saf su ile çözündürülür. Mutlaka damardan alınması gerekir. Ağızdan alındığında midede etkisi yok olur.
Kaç Seans Uygulanır ?
Seanslar ilk uygulamada 5 seans olarak, haftada 1 yada 2 defa olmak üzere ( kişinin isteğine bağlı olarak) yada 5 hafta sürecek şekilde uygulanır.
2.veya 5. uygulamadan sonra etkileri daha belirgin olmaya başlar. Ömür boyu kullanılabilir. Tedavi bırakılsa bile vücuttaki etki 2 ila 4 aya kadar devam eder.
Kullanım Alanları Nelerdir?
Asetaminofen Toksisitede (Parasetamol, Parol )
ALS
Alzheimer
ASD ( Otizm)
Kanser
KOAH ( Akciğer hastalığı)
Kronik Yorgunluk
Kistik Fibrozis
Diyabet
HİV
Ağır Metal Toksisitesi
MS (Multiple Skleroza)
Lyme Hastalığı
Parkinson Hastalığı
İnme
Huntington hastalığı
Cildini beyazlatmak isteyen kişilerde de daha yüksek dozlarla ve daha sık uygulanmaktadır.
Glutatyon Tedavisini Kimler Kullanamaz?
Kanser tedavisi sırasında kemoterapi ilaçları kullanan kişiler (Çünkü karaciğeri daha toksik bir hale getirir)
Hamile kadınlar
Emziren anneler
Küçük yaştaki çocuklar ( doktor önermediği sürece)
- Glutatyon, reaktif oksijen moleküllerini ve serbest radikalleri yok ederek vücudu koruyan çok güçlü bir antioksidandır. Doğal olarak tüm vücutta üretilen, yoğun bir şekilde karaciğerde ve beyin hücrelerinde etki gösteren bir molekül olan glutatyonun üretimi, kötü besleme, alkol, ilaçlar ve toksik maddelerden dolayı azalmaktadır.
- Glutatyon, terapiler sayesinde 30 yıldır takviye olarak uygulanmaktadır.
- Glutatyon ağrısız bir şekilde enjeksiyon ile damardan uygulamadır. Uygulama 10-15 dk. sürer.
- Seanslar ilk uygulamada 5 seans olarak, haftada 1 yada 2 defa olmak üzere ( kişinin isteğine bağlı olarak) yada 5 hafta sürecek şekilde uygulanır.
C VİTAMİNİ TEDAVİSİ
C vitamini nedir, görevleri nelerdir?
Askorbik asit ve askorbat olarak da bilinen C vitamini, suda çözünen vitaminler grubundan temel bir bileşiktir. C vitamini, çoğu hayvan ve bitki tarafından üretilebilirken; insanlarda üretilemez ve dışarıdan alınması gerekir. C vitamini, vücutta çeşitli enzimlerin işlev görmesi için gereklidir. Dokularda hasara neden olan serbest oksijen ürünlerini etkisiz hale getirmesi nedeniyle, antioksidan olarak kullanılır. C vitamini ayrıca kollajen sentezinde önemli rol oynayan bir bileşiktir. Kollajen; deri, kıkırdak, kemik, tendon ve ligament gibi bağ ve destek dokunun esas yapısını oluşturan bir proteindir. Bu yüzden C vitamininin şiddetli eksikliğinde diş eti çekilmeleri, halsizlik, uyuşukluk, kolay kanama ve morarmayla karakterize Skorbüt Hastalığı meydana gelir. Skorbüt belirtileri, vücutta kollajen doku zayıflamaları sonucunda gelişir ve bu hastalara C vitamini verilerek kollajen dokuları sağlamlaştırılır.
Damar yoluyla vücuda verilen yüksek doz C vitamini uygulaması
Bağışıklık kokteyli olarak da adlandırılan damar yoluyla C vitamini takviyesi; yoğun C vitamini ve minerallerin damar yoluyla vücuda verilmesi işlemine verilen isimdir. Bu işlem, bağışıklık sistemini güçlendirir ve antioksidan etkisi yaratır. Bağışıklık güçlendirme tedavilerinin koronavirüs salgını sebebiyle bir kez daha önem kazandığı şu günlerde, damar yoluyla alınan yüksek doz c vitaminini sizlere daha iyi anlatmak istedik.Yaşlanma karşıtı etkisiyle de bilinen damar yoluyla vitamin takviyesi; son dönemde Koronavirüs ile mücadele için de üzerinde araştırmalar yapılan bir yöntem haline gelmiştir. Aynı zamanda kanser hastası bireylerin de yüksek doz C vitamini ile hızlı toparlanma sağlayabildiği, son dönemde yapılan araştırmalarda ortaya konmuştur.
Sigara İçen Kişilerin C Vitamini İhtiyacı
Özellikle sigara kullanan bireylerde, yoğun iş temposu, sık seyahat ve stres C vitamini eksikliği görülür. Depolanmayan bir vitamin türü olan C vitamini, bu nedenle sigara içen kişilerin mutlaka alması gereken bir vitamindir. Sigaranın vücuttaki C vitaminini baskıladığı bilindiğinden, damardan alınacak C vitamini ile sigaranın kötü etkilerinin baskılanması amaçlanır. Bu uygulama ile üst solunum yolları tedavisi ve soğuk algınlığı tedavisi de amaçlanır. Bağışıklık sistemini güçlendiren tedaviler arasında en çok tercih edilen uygulamalardan bir tanesi olan damar yoluyla C vitamini takviyesi, vücuttaki antioksidan seviyesini maksimum düzeye çıkartır.
Koronavirüs Tedavisi – Bağışıklık ve C Vitamini Takviyesi
Koronavirüs salgını sürecinde, birçok deneysel uygulama kullanılarak bu virüsün etkilerinin azaltılması amaçlanmıştır. Bu çalışmalardan bir tanesi de damar yoluyla yüksek doz C vitamini uygulamasıdır. Son dönemde tartışılan ve herhangi bir yan etkisi olmadığı için kişiler üzerinde denenen bu uygulama koronavirüs hastalarının daha çabuk toparlanmasına yönelik kullanıldığı gibi, koronavirüse karşı koruyucu önlem olarak da kullanılır. Buradaki koruyuculuk, bağışıklık sisteminin güçlenerek daha sağlıklı olması, vücudun virüslere karşı daha dayanıklı olması demektir. Damar yoluyla alınan C vitamini direkt olarak vücuda zerk edildiği için, ağız yoluyla alınan vitaminlere göre daha etkilidir. Damar yoluyla %100 kana karışan saf C vitamini, ağız yoluyla alındığında ancak %60-70 oranında kana karışabilir ve bu da damar yoluyla alınmasından daha az etkilidir. Bir de dikkat edilmesi gereken başka bir nokta var o da şudur; insan vücuduna ağız yoluyla giren gıdalardaki C vitamini, bağırsaklarda emilir. Bağırsakların C vitamini emebilme kapasitesi ise sınırlıdır. Yani siz ne kadar portakal yerseniz yiyin, bağırsaklarınızda emilebilecek miktar sabit kalacaktır. Bu nedenle damar yoluyla direkt kana verilen Farmakolojik C vitamini vücudun direncini daha çok artırır.
Yüksek Doz C Vitamini Yapan Yerler Arasında Seçim Yaparken Dikkat Edin
Tedavi ya da uygulama ne olursa olsun merdiven altı olarak tabir edilen, yetkisiz ve uzmanlığı olmayan kişilerden uzak durmalısınız. Her tedavide olduğu gibi yüksek doz c vitamini uygulaması da mutlaka uzmanlığı olan, ruhsatı olan ve doktorlar tarafından yapılmalıdır.
- Bağışıklık Sistemini Güçlendirici Vitaminler Listesinin En Başında C Vitamini Gelir. Damardan Alınan C Vitamininin Virüsler Üzerinde Büyük Etkisi Olduğu Kanıtlanmıştır.